30 Mayıs 2013 Perşembe

Bir Maceraydı "Tanzanya"



Ekim 2013'de genelikle birlikte seyahat ettiğim birkaç fotoğrafçı arkadaşımla beraber Tanzanya'ya gitmeye karar verdik. Tabii bu kararı vermek öyle buraya yazıldığı kadar kolay olmadı. Öncesinde gezi için bize yoğun baskı ve planlama yapan Armağan'ın ikna turları ile geçti, sonra hep birlikte hadi gidelim dedik. İtiraf ediyorum Armağan beni Zanzibar'in güzel kum ve deniziyle kandırdı önceden:) Hazirliklar epey titizlikle geçti, çünkü bilinmeyene gidiyorduk ve Afrika olması bizi dillendirmesekte biraz tedirgin ediyordu. Tabi araştırmalar sonunda öncelikle sağlık konusunda titiz davranalım dedik ve sarı humma, karma ve hepatit aşılarımızı olduk. Sıtma riskine karşı antibiyotik almamız gerekiyormuş ama bunu pek istemedik. Ve dedik ki biz Türküz bize birşey olmaz tedbirimizi alalım dedik. Nane ve Lavanta yağlarının sinek kovucu özeliği olduğunu öğrendik ve orada özelikle akşamları bol bol nane ve lavanta yağı sürdük. Sanırım tedbiri fazla almışız, oraya vardığımızda birçok turistin hatta ufak bebeklerin bile gayet rahat olduklarını gördük:) 

Darüsselam'a vardıktan sonra Safari yapacağımız yere gitmek üzere alanda bizi şoförümüz Paul karşıladı. Tabii yola çıkmadan önce Safari sonrası Zanzibar'a gitmek için Air Costal'dan ufak bır kazık yiyerek biletlerimizi aldık. Yaklaşık 3-4 saatlik yolculuktan sonra Safari alanına geldik. Kaldığımız yerin  Selous Great Water Lodge sahibi bir ingiliz olan John Townshend bizi karşıladı. Ve Safari boyunca her detayla bizzat ilgilendi.
Kendisi son derece nazikti, keza personeli de gayet ilgili ve güleryüzlüydü.Yemeklerimiz ve akşam yemeklerimiz hepsi son derece güzel planlanmış ve lezzetliydi.Hatta John biz gelmeden önce bize yemek taleplerimizi dahi sormuştu bile. Şoförümüz Paul, çevredeki hayvanlarla ilgili her türlü detay bilgiyi bizimle paylaşan rehberimiz Patrick, safari alanındaki Juma bizimle son derece
güzel ilgilendiler. 

John bize kalacağımız yerleri gösterdiğinde Armağan'la birden heyecanlanıp lüks çadır tabir ettikleri ormanın ortasında,karşısında nehir, dört tarafı açık yerde kalmayı tercih ettik. Sinan ve Alper bizim kadar cesaret göstermediler ve onlar herkesin kalmayı tercih ettiği ortak alandaki yeri tercih ettiler. Dakika bir gol bir çadıra geçtiğimizde karşımızda bir babun ailesi nehirden su içiyordu. 
Onlar bize, biz onlara garip garip baktık. Sonra jeton düştü ve neden acaba burayı tercih ettik dedik ama artıj çok geçti. Mertlik bu ya, artık babun  komşularımızla birkaç gün birarada kalacaktık. Sanırım o iki akşam benim için oldukça adrenalin yüklüydü. Alışmamışız ya, gece çöktüğünde ışıklarda belli saat
sonrasında kesildiği için zifiri karanlıkta Afrika'da çadır çevresinde dibimize kadar gelebilecek hayvanlarla birlikte sabahı nasıl ettiğimi bir ben, bir Armağan, bir de allah bilir. Gerçi sonra Alper, Sinan, John maşallah herkes öğrendi ya:) Neyse, çadır deneyimi son derece ilginçti söylemem lazım. Bir daha olsa kalır mıydım?
Bu sorunun cevabını hala düşünüyorum:) 

Neyse Safari gezilerimiz oldukça keyifliydi. Birçok hayvanı gördük: Filler, impala sürüleri, babun sülalesi, Leopar, Aslan, Zürafalar, su aygırları, timsahlar, ... Paul epey bir uğraş verdi bize bunları gösterebilmek için. İtiraf ediyorum, bence insan ömrü hayatında böyle bir yeri görmeli. Çok farklı bir deneyim. 






























Safari zamanı bittiğinde, Paul bizi Darüssalam'a bıraktı ve oradan Zanzibar için uçağımızı beklemeye başladık. Darüssalam'daki trafik inanılmaz çok kalabalık bir yer ve bir yere yetişmeniz gerekiyorsa mutlaka çok önceden program yapmanız gerekiyor. John bizi o yüzden epey acele ettirmişti. Zanzibar uçağını beklerken medeniyet görmüş kadar sevindik doğrusu. Bizim gibi turistler vardı. Sanırım kelle koltuk şeklinde yaklaşık 10 bilemediniz en fazla 15 kişilik uçakla 15 dakika gibi kısa bir sürede Zanzibar'a vardık. Hatta öylesine ilginç bir deneyim ki, pilotla birlikte en önde uçma imkanınız var. Uçak küçük olduğu için hep birlikte deneyimi paylaşıyorsunuz uçakta. Zanzibar bildiğiniz küçük şirin bir ada, girişte bir form doldurmanız gerekiyor. Darüssalam'a girerken aldığınız vize yetmiyor yani. Onlar kendilerini Tanzanya'dan ayrı görüyorlar. 

Zanzibar'da bizimle ilgilenmeleri için türlü yazışmaları önceden yaptığımız ve bazı özel turları önceden organize ettiğimiz Eco & Culture Tur maalesef bizi unutmuştu. Dolayısıyla Zanzibar'a vardığımızda ufak çaplı bir kriz yaşadık. Safari yorgunluğu sonrası hoş olmayan bir durumdu. Türlü iletişim çabaları sonucunda nihayet bizi otelimize götürecek bir araç geldi ve otelimiz olan Stonetown'daki Warere Town Otel'e vardık.Warere Hotel güzel, şirin yeşillikler içinde ve Stonetown'a yürüme mesafesinde bir oteldi. Odalar temizdi, her odada cibinlik oluyor mutlaka, burada da sabaha kadar tavandaki kertenkeleyle birlikte uyumuş olduk. Afrika'da bunlar oldukça normal şeyler:) 
Stonetown unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. Daracık sokakları gezmek, farklı insanları görmek oldukça keyifli. Biz bayram zamanı gittiğimiz için türlü renkli güzel kıyafetlerini giymiş afrikalılar, aileleriyle birlikte sahilde keyif yapıyorlar, yemek yiyor, çocuklar oyunlar oynuyorlardı. Baharat bahçelerinde bazılarının adını yeni öğrendiğimiz baharatları bitki halinde görüyorsunuz. Ve genelikle yerel rehberiniz türlü aksiyonlarla sizi etkilemeye çalışıyorlar. Bu arada stonetown'da Queeen grubunun solisti Freddy Mercury'nin doğması nedeniyle kendisinin adının ve fotoğraflarının da olduğu barına gidiyorsunuz. Çok enteresan değil ama Freddy'nin orada doğduğunu bilmek bile güzel:)
Zanzibar köle ticaretinin yapıldığı yerlerden biri olduğu için gezerken kölelerin götürüldüğü adayı, stonetown'daki zincire vurulmuş kölelerin heykellerini görebiliyorsunuz. Tam bir trajedi. 
Stonetown keşfinden sonra Zanzibarın o müthiş denizinin olduğu turkuaza doğru yol aldık ve sahilde kalacağımız otele Sunset Kendwa Beach'e vardık. Harika bir kum, müthiş bir deniz... Safari sonrası yorgunluğumuzu bütün gün deniz,kum,günes, fullmoon party ile ancak attık. Yemekleri de gayet güzeldi. Yani gidecekler, ne yeriz diye korkmasınlar bence. Oradayken sabah erkenden yunus safari yapiyorsunuz ama bu bize çok anlamlı gelmedi, yunusların doğal ortamında bir sürü motor, yunusların peşinden gidiyor ve yakaladığınız an, denize atlayıp birlikte yüzmeye çalışıyorsunuz, ama yunuslar durmuyor tabi ve o kadar gürültü ve hengame bence hayvanlara eziyet.. Zanzibar'da gel-git çok yaşanıyor, bizim kaldığımız sahilde şansımıza çok yoğun yaşamadık ama o görüntüler inanılmaz. Özelikle bunu görmek için kaldığımız otel dışında farklı yerlere gittik ve koskoca okyanusun tamamen belirli saatlerde çekildiğini bizzat gördük. Hatta o esnada köylülerin ekmek kapısı açıldığını ve denizin dibindeki eşyalardan kazanç elde ettiklerini gördük ve fotografladık. İnanilmaz bir olay. 
































Afrika çok ilginç ve özel bir yer, özelikle fotoğraf çekmek isteyenler için portre ve manzara açısından türlü fırsatlar var. Zanzibar, deniz, kum, güneş sevenler için harika... Buralarda çok titiz olmasanız iyi olur:) Ama farklı bir deneyim yaşamak istiyorsanız bence fırsatınız varken mutlaka gidip görün:) 


Sevgiler,

S.
30/05/2013

18 yorum:

  1. hoşgeldinnn!
    öncelikle seyahat, fotoğraf sever olarak
    bu alanda yazman beni çok sevindirdi. ee zeynep'in de arkadaşı olunca daha ne denir .. artık beraberiz..sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkur ederimm:) Bu sicacik karsilama beni cok sevindirdi.. Sevgiyle..

      Sil
  2. Selencim, bu fotoğraflara , bu anlattıklarına nasıl doyulur bilmem.

    Bir araya geldiğimizde bu kadar detay anlatmıyordun. bak şimdi ne güzel oldu. Herkes faydalanacak bu anlattıklarından.
    o kumsal nasıl bir doğa harikasıdır öyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynepcigim, cook tesekkurler canim. Bu detaylar belki gideceklerin isine yarar, biz gitmeden once epey yararlandik bu tarz bloglardan:)
      Denizi mukemmeldi gercekten.. :)

      Sil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş.Seyahat etmeyi seven ve fırsat buldukça blogunda paylaşan biri olarak yazınızı keyifle okudum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Coook tesekkur ederim, bu yorumlar beni cesaretlendiriyor:)

      Sil
  4. harikasın
    bayıldım fotoğraflara
    mükemmel bir doğa, süper fotoğraf kareleri
    tebrikler
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkur ederim.. Begenmene sevindim:) Umarim devaminda da ayni begenileri edinebilirim:) Sevgiler..

      Sil
  5. Merhabalar,
    Çoook güzel bir gezi olmuş bu, fotoğraflar harika. Bende çok istiyorum böyle turlar,bakalım ne zaman nasip olacak :)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Merhabaaa, tesekkurlerr.. evet gezi aynen oyle oldu:) Degisik yerleri gormek her zaman cok keyifli, oyle degil mi ? :) Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Merhaba,
    Hem fotoğraflarınız, hem de yazınız çok güzel olmuş.
    kutluyorum, diğer yazılarınızı da keyifle izleyeceğimi tahmin ediyorum.
    Saygılarımla.
    Murat
    www.ozermurat.wordpress.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Murat Bey, cok cok tesekkurler guzel yorumlariniz icin. Umarim izlersiniz ve umarim bende guzel yazmaya devam ederim:) Tesekkurler.. Saygilar, Selen

      Sil
  8. Gitmediği en çok istediğim coğrafyadır Afrika..ve tabi ki Tanzanya.. Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum hele ki doğal ortamlar çok etkileyici.verdiğiniz güzel bilgiler için teşekkür ederim. (Zeynep tanıtımını yapınca gördüm bloğunuzu.) Bu vesile ile yeni bloğunuz da hayırlı olsun..

    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Guzel yorumlariniz ve ilginiz icin tesekkurler esin hanim. bende cok yeniyim, daha seri ve cokca yazmak lazim:) Zamanla insallah devamini getirmeye calisacagim:) Sevgiler..

      Sil
  9. 'gitmediği' değil, gitmeyi olacaktı .)

    böyle şeyler de oluyor bazen..:)

    YanıtlaSil
  10. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. Umarım ömrünüzün kalan yarısı, geçenden çok daha dolu olur. Saygı ve hürmetlerimle

    YanıtlaSil