28 Ekim 2013 Pazartesi

We found Love !

Sanırım insan gezdiği yerlerle ilgili yapılan herşeye daha fazla dikkat ediyor. Aslında müziği ararken klibinin Kenya'da çekildiğini gördüm ve afrika'daki o güzel çocukların gülümsemelerinin bol bol gösterildiği bu klibi herkesin görmesini istedim. Bana Tanzanya'da bir köydeki okula yaptığımız ziyareti hatırlattı. 



SB.


30 Mayıs 2013 Perşembe

Bir Maceraydı "Tanzanya"



Ekim 2013'de genelikle birlikte seyahat ettiğim birkaç fotoğrafçı arkadaşımla beraber Tanzanya'ya gitmeye karar verdik. Tabii bu kararı vermek öyle buraya yazıldığı kadar kolay olmadı. Öncesinde gezi için bize yoğun baskı ve planlama yapan Armağan'ın ikna turları ile geçti, sonra hep birlikte hadi gidelim dedik. İtiraf ediyorum Armağan beni Zanzibar'in güzel kum ve deniziyle kandırdı önceden:) Hazirliklar epey titizlikle geçti, çünkü bilinmeyene gidiyorduk ve Afrika olması bizi dillendirmesekte biraz tedirgin ediyordu. Tabi araştırmalar sonunda öncelikle sağlık konusunda titiz davranalım dedik ve sarı humma, karma ve hepatit aşılarımızı olduk. Sıtma riskine karşı antibiyotik almamız gerekiyormuş ama bunu pek istemedik. Ve dedik ki biz Türküz bize birşey olmaz tedbirimizi alalım dedik. Nane ve Lavanta yağlarının sinek kovucu özeliği olduğunu öğrendik ve orada özelikle akşamları bol bol nane ve lavanta yağı sürdük. Sanırım tedbiri fazla almışız, oraya vardığımızda birçok turistin hatta ufak bebeklerin bile gayet rahat olduklarını gördük:) 

Darüsselam'a vardıktan sonra Safari yapacağımız yere gitmek üzere alanda bizi şoförümüz Paul karşıladı. Tabii yola çıkmadan önce Safari sonrası Zanzibar'a gitmek için Air Costal'dan ufak bır kazık yiyerek biletlerimizi aldık. Yaklaşık 3-4 saatlik yolculuktan sonra Safari alanına geldik. Kaldığımız yerin  Selous Great Water Lodge sahibi bir ingiliz olan John Townshend bizi karşıladı. Ve Safari boyunca her detayla bizzat ilgilendi.
Kendisi son derece nazikti, keza personeli de gayet ilgili ve güleryüzlüydü.Yemeklerimiz ve akşam yemeklerimiz hepsi son derece güzel planlanmış ve lezzetliydi.Hatta John biz gelmeden önce bize yemek taleplerimizi dahi sormuştu bile. Şoförümüz Paul, çevredeki hayvanlarla ilgili her türlü detay bilgiyi bizimle paylaşan rehberimiz Patrick, safari alanındaki Juma bizimle son derece
güzel ilgilendiler. 

John bize kalacağımız yerleri gösterdiğinde Armağan'la birden heyecanlanıp lüks çadır tabir ettikleri ormanın ortasında,karşısında nehir, dört tarafı açık yerde kalmayı tercih ettik. Sinan ve Alper bizim kadar cesaret göstermediler ve onlar herkesin kalmayı tercih ettiği ortak alandaki yeri tercih ettiler. Dakika bir gol bir çadıra geçtiğimizde karşımızda bir babun ailesi nehirden su içiyordu. 
Onlar bize, biz onlara garip garip baktık. Sonra jeton düştü ve neden acaba burayı tercih ettik dedik ama artıj çok geçti. Mertlik bu ya, artık babun  komşularımızla birkaç gün birarada kalacaktık. Sanırım o iki akşam benim için oldukça adrenalin yüklüydü. Alışmamışız ya, gece çöktüğünde ışıklarda belli saat
sonrasında kesildiği için zifiri karanlıkta Afrika'da çadır çevresinde dibimize kadar gelebilecek hayvanlarla birlikte sabahı nasıl ettiğimi bir ben, bir Armağan, bir de allah bilir. Gerçi sonra Alper, Sinan, John maşallah herkes öğrendi ya:) Neyse, çadır deneyimi son derece ilginçti söylemem lazım. Bir daha olsa kalır mıydım?
Bu sorunun cevabını hala düşünüyorum:) 

Neyse Safari gezilerimiz oldukça keyifliydi. Birçok hayvanı gördük: Filler, impala sürüleri, babun sülalesi, Leopar, Aslan, Zürafalar, su aygırları, timsahlar, ... Paul epey bir uğraş verdi bize bunları gösterebilmek için. İtiraf ediyorum, bence insan ömrü hayatında böyle bir yeri görmeli. Çok farklı bir deneyim. 






























Safari zamanı bittiğinde, Paul bizi Darüssalam'a bıraktı ve oradan Zanzibar için uçağımızı beklemeye başladık. Darüssalam'daki trafik inanılmaz çok kalabalık bir yer ve bir yere yetişmeniz gerekiyorsa mutlaka çok önceden program yapmanız gerekiyor. John bizi o yüzden epey acele ettirmişti. Zanzibar uçağını beklerken medeniyet görmüş kadar sevindik doğrusu. Bizim gibi turistler vardı. Sanırım kelle koltuk şeklinde yaklaşık 10 bilemediniz en fazla 15 kişilik uçakla 15 dakika gibi kısa bir sürede Zanzibar'a vardık. Hatta öylesine ilginç bir deneyim ki, pilotla birlikte en önde uçma imkanınız var. Uçak küçük olduğu için hep birlikte deneyimi paylaşıyorsunuz uçakta. Zanzibar bildiğiniz küçük şirin bir ada, girişte bir form doldurmanız gerekiyor. Darüssalam'a girerken aldığınız vize yetmiyor yani. Onlar kendilerini Tanzanya'dan ayrı görüyorlar. 

Zanzibar'da bizimle ilgilenmeleri için türlü yazışmaları önceden yaptığımız ve bazı özel turları önceden organize ettiğimiz Eco & Culture Tur maalesef bizi unutmuştu. Dolayısıyla Zanzibar'a vardığımızda ufak çaplı bir kriz yaşadık. Safari yorgunluğu sonrası hoş olmayan bir durumdu. Türlü iletişim çabaları sonucunda nihayet bizi otelimize götürecek bir araç geldi ve otelimiz olan Stonetown'daki Warere Town Otel'e vardık.Warere Hotel güzel, şirin yeşillikler içinde ve Stonetown'a yürüme mesafesinde bir oteldi. Odalar temizdi, her odada cibinlik oluyor mutlaka, burada da sabaha kadar tavandaki kertenkeleyle birlikte uyumuş olduk. Afrika'da bunlar oldukça normal şeyler:) 
Stonetown unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. Daracık sokakları gezmek, farklı insanları görmek oldukça keyifli. Biz bayram zamanı gittiğimiz için türlü renkli güzel kıyafetlerini giymiş afrikalılar, aileleriyle birlikte sahilde keyif yapıyorlar, yemek yiyor, çocuklar oyunlar oynuyorlardı. Baharat bahçelerinde bazılarının adını yeni öğrendiğimiz baharatları bitki halinde görüyorsunuz. Ve genelikle yerel rehberiniz türlü aksiyonlarla sizi etkilemeye çalışıyorlar. Bu arada stonetown'da Queeen grubunun solisti Freddy Mercury'nin doğması nedeniyle kendisinin adının ve fotoğraflarının da olduğu barına gidiyorsunuz. Çok enteresan değil ama Freddy'nin orada doğduğunu bilmek bile güzel:)
Zanzibar köle ticaretinin yapıldığı yerlerden biri olduğu için gezerken kölelerin götürüldüğü adayı, stonetown'daki zincire vurulmuş kölelerin heykellerini görebiliyorsunuz. Tam bir trajedi. 
Stonetown keşfinden sonra Zanzibarın o müthiş denizinin olduğu turkuaza doğru yol aldık ve sahilde kalacağımız otele Sunset Kendwa Beach'e vardık. Harika bir kum, müthiş bir deniz... Safari sonrası yorgunluğumuzu bütün gün deniz,kum,günes, fullmoon party ile ancak attık. Yemekleri de gayet güzeldi. Yani gidecekler, ne yeriz diye korkmasınlar bence. Oradayken sabah erkenden yunus safari yapiyorsunuz ama bu bize çok anlamlı gelmedi, yunusların doğal ortamında bir sürü motor, yunusların peşinden gidiyor ve yakaladığınız an, denize atlayıp birlikte yüzmeye çalışıyorsunuz, ama yunuslar durmuyor tabi ve o kadar gürültü ve hengame bence hayvanlara eziyet.. Zanzibar'da gel-git çok yaşanıyor, bizim kaldığımız sahilde şansımıza çok yoğun yaşamadık ama o görüntüler inanılmaz. Özelikle bunu görmek için kaldığımız otel dışında farklı yerlere gittik ve koskoca okyanusun tamamen belirli saatlerde çekildiğini bizzat gördük. Hatta o esnada köylülerin ekmek kapısı açıldığını ve denizin dibindeki eşyalardan kazanç elde ettiklerini gördük ve fotografladık. İnanilmaz bir olay. 
































Afrika çok ilginç ve özel bir yer, özelikle fotoğraf çekmek isteyenler için portre ve manzara açısından türlü fırsatlar var. Zanzibar, deniz, kum, güneş sevenler için harika... Buralarda çok titiz olmasanız iyi olur:) Ama farklı bir deneyim yaşamak istiyorsanız bence fırsatınız varken mutlaka gidip görün:) 


Sevgiler,

S.
30/05/2013

27 Mayıs 2013 Pazartesi

BeniM Annemden "Pazar" Güncesi

Evet hep derler ya, benim annem herşeyin en iyisini bilir diye. Hakikaten öyle. Mesela sağlıklı beslenme için mutlaka aksatmadan her hafta pazara gidilir. Pazarda öyle önüne geleni almaz. Seçicidir... Domatesler plastik poşette ezilir, kese kağıdı itinayla pazarcıdan istenir. Sebzenin ıslanmamışı, genelikle tezgah arkasına geçilerek pazarcının şaşkın bakışları arasında arkadaki sebze sandıklarına bakılarak alınır. Kerevizin kurusu ve pazarcı tarafından limonla bezenmişi istenir, bunun için tezgah başında beklenir. Sebze/meyve seçimlerinde genelikle kendi seçmek ister, pazarcı seçtirmemekte direnirse o zaman hemen alternatiflere yönelinir ve biraz söyleniriz:) Fiyatlar mutlaka diğer tezgahlarla karşılaştırılır ve pazarcının küsürat fiyatları mutlaka otomatik olarak indirilir. Tabii sadece mevsim sebze ve meyveleri alınır. Onun dışındakilere göz ucuyla dahi bakılmaz. 

Diyorum ya, benim annem herşeyin en iyisini, en özelini/seçilmişini bilir... 


Sevgiler,
S.


14 Mayıs 2013 Salı

...Adam aldırma da git diyemem, aldırırım....

Mehmet Akif'in bu şiirinde haksızlığa gelemediğini nasılda güzel anlatmış... Benim gibi tüm haksızlığa boyun eğmeyenlere ithaf ediyorum... 


Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
Gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım,
Boğamazsam hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
Hele hak namına ölsem haksızlığa tapamam.
Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim,
Adam aldırma da git, diyemem aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Mehmet Akif Ersoy




S.
14/05/2013


12 Mayıs 2013 Pazar

Yüksek Lisans ve Kitap Önerisi

Ocak ayından bu yana Marmara Üniversitesi'nde Yönetim ve Çalışma Psikolojisi üzerine yüksek lisansa devam ediyorum. Hocalarımızın hepsi çok değerli, ancak Kariyer Planlama ve Şirketler üzerine ders veren hocamızın derslerini daha bir hevesle bekliyoruz. Çünkü adı üzerinde kariyerimizle ilgili ve profesyonel zekaya dair bizimle çok kıymetli bilgiler paylaşıyor. Bu süre zarfında kişisel gelişimimize de katkısı oluyor. 

Son derslerinden birinde bize Dr. Lillian Glass'ın "Ne Düşündüğünü Biliyorum" adlı kitabından bahsetti. Bende kitabı alıp okumaya başladım. 

Kitap insanları "okumaya" yönelik önemli ipuçları veriyor. Bununla birlikte iletişim kodlarını anlatarak, karşınızdaki kişilerle iletişim halindeyken, aslında ses tonunun, beden dilinin, konuşmasının neleri ifade ettiğini daha bilinçli bir şekilde anlamanıza yardımcı oluyor. Ben eskiden kişisel gelişim kitaplarına karşı biraz önyargılıymışım, son dönemde biraz daha farklı bakıyorum. Çünkü pratikte bildiğimi düşündüğüm konularla ilgili bu kitaplar sayesinde daha da farkındalığım artıyor. Bu kitabı da o yüzden önermek istedim... Her yeni şey insana birşey katıyor... 

Bu arada 20 küsür senelik iş hayatının arkasından tekrar öğrenci olmak inanılmaz bir keyif, söylemek istedim ;-) 



İyi okumalar, 
S.

12/05/2013


Yeni Bir Başlangıç ve Anneler Günü

Merhaba,

Uzun zamandır düşünüp hayata geçirmeyi istediğim bloğuma ufak ufak başlayayım istedim. Bloğumda biraz fotoğraf, biraz seyahat, biraz iş-güç,...gibi konulardan benim penceremden bahsedeceğim. 

Güzel bir günde, Anneler Gününde başlangıç yapmak anlamlı bir vesile oldu... 

Değerli ve bir tanecik anneciğim senin nezdinde tüm anne ve anne adaylarının günü kutlu olsun. Bu dünyadan göçmüş değerli annelere de rahmetler olsun, nur içinde yatsınlar....


Sevgiyle kalın,
S.

12/05/2013